Genetic Jean’in sahibi, tasarımcısı ve aklı Ali Fatourechi, HT Cumartesi’ye konuştu. Markanın en sadık müşterileri arasında Jessica Alba, Heidi Klum, Kate Hudson ve Miranda Kerr gibi nice ünlüler var.
Genetic Jean’in sahibi Ali Fatourechi, ABD Los Angeles’taki evinden New York’a her gün mekik dokuyor. 2016 yaz koleksiyonunu şimdiden hazırlama telaşında. Artık jean denince akla onun markası ve tasarımları da geliyor. Fatourechi’nin yıldızı Amerikan Vogue dergisinin markasının ürünlerini giyen ünlülerden çok sık söz etmeye başlamasıyla parladı. Şimdilerde dünyanın en gözde meşhurları ondan giyiniyor. Ali Fatourechi sadece bize özel röportaj vermeyi kabul ettiğinde hiç vakit kaybetmeden yanına gittim. Neler anlattı neler...
Genetic Jean markasını nasıl yarattınız?
Los Angeles’tan ilham alarak! Genetic Jean’e başlamadan önce çok seyahat ettim. Amerika’yı karış karış dolaştım. En çok tercih edilen modelleri bulup inceledim. Yüzlerce kişiyle, özellikle de kadınlarla konuştum. Jean modelleri ile ilgili sevdikleri ve sevmedikleri şeyleri sordum ve öğrendim. Konu hakkında istatistikler çıkardım. Bütün bu araştırmalardan sonra markamı,Genetic Jean'i ürettim.
“Genetic” ismi nerden aklınıza geldi? Bir hikâye yatıyor mu altında?
Bu markayı ortaya çıkarmadan önce seyahatlerim esnasında farklı vücut yapısındaki, kendine güvenen ya da güvenmeyen, kendini beğenen ya da hiç beğenmeyen çok kadınla karşılaştım. Sorunların çoğu aynı. Aralarındaki tek farksa DNA’ları; yani genetik yapıları. Evrende aynı DNA kodlamasına sahip iki kişi bile yok. Bu varsayımlardan yola çıkarak büyük gizem ve özellikler içeren “Genetic” ismini kullanmaya karar verdim.
Zorluklarla karşılaştınız mı?
Genetic Jean’i kurduğum ilk günlerde maddi sıkıntılarımız vardı. Az sermayeyle başlamıştım. Elimde olanı ancak kumaşa yatırıyordum. Mesela bir gün nakliyeci tutacak durumum yoktu ve yan binaya taşınmam gerekiyordu. Bir arkadaşımla 8 bin kotu, bir binadan diğerine asansörsüz taşıdık
‘HATA YAPMA OLASILIĞIMIZ AZ’
Markanızın tasarımcıları kimler?
Ben ve ekibim. Doğru yönlendirmeler yapıyorum. Yıllar içinde kalıplar kusursuz hale geldi.Hata yapma olasılığımız da epey azaldı.
Tasarladığınız ilk jean’i hatırlıyor musunuz?
Evet, Blondie müzik grubunun solisti Debbie Harry’den ilham almıştım. Eskitilmiş ve ön tarafı kırpılmış bir modeldi.
Debbie Harry geçen yıl konser için Türkiye’ye geldiğinde 69 yaşında ama seksiliğinden bir şey kaybetmemişti.
Yaşının epey olmasına rağmen çok güzel ve çekici bir kadın. Genelde jean giymeyi seviyor. Vücut tarzını biliyor ve iyi modeller seçiyor.
‘YÜKSEK BELLER GERİ GELDİ’
Modaya yenilikler kattığınızı düşünüyor musunuz?
İlk olarak biz ince kumaşlar kullanmaya başladık, bir çığır açtık diyebilirim. Kalın ve giymesi zor kumaşlar yerine çok hafif ve elastik kot kumaşlarının kullanılabileceğini sektöre öğrettik. Modeller konusunda da her zaman yenilikçi ve öncüyüz. Ürünlerimiz, hem şık hem de gündelik şekillere adapte edilebiliyor. Ancak birebir taklit edilmemiz can sıkıcı. Bu, önüne geçemediğimiz bir durum.
Bu sezonun trendleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
70’li yılların yüksek belleri geri geldi. Hepburn modelimizde de bunu uyguladık. Birkin modelimiz ise vintage, yine yüksek bel, düz ve ön kısmı yırtık tarzda. Çok beğeniliyor.
Sizce jean’i olmazsa olmaz yapan nedir?
Bence jean’ler başlı başına klasik. Çünkü her sezon giyebiliyorsunuz. Eskidikçe de güzelleşiyor. New York’ta giyilen jean tarzı İstanbul’da da, Paris’te de giyilebiliyor. Değil mi? Jean zamansız, sezonsuz ve sınırsız.
‘KATE MOSS DA MÜŞTERİMİZ’
Böyle büyük bir rekabetin olduğu ortamda başarınızın sırrı nedir?
Rakiplerden bir adım önde olmak şart. Markanın bir karakteri olmalı ki müşteriler bir parçası olmak istesin. İşimin en kötü tarafı başardıklarımla mutlu olmama zaman vermemesi. Hep 9 ay sonrasını düşünmeliyim.
Jean’lerinizi en çok hangi ünlünün giymesini istersiniz?
Hep “Kate Moss” demişimdir, o da artık müşterimiz.
En sadık müşterileriniz?
Sienna Miller, Jessica Alba, Heidi Klum, Kate Hudson, Miranda Kerr, Nicole Richie ve nicesi.
Paris Hilton ve Lindsay Lohan’la bir dönem beraberliğinizin olduğu doğru mu?
Lindsay ile oldu. Ama şu an arkadaşız.
‘Güne 04.30’da başlarım’
Rakiplerinizden kıskançlık hissediyor musun?
Kıskançlık var mı, yok mu hiç umursamam. Sadece taklit edilmeye alerjim var.
Kendi stilinizi nasıl tanımlarsınız?
Günlük ve şık ama kendiliğinden.
Sıradan bir gününüzü merak ediyorum.
04.30-05.00 arası uyanırım.1 saat hiçbir şey yapmadan kendime gelmeye çalışırım. Kahve içer, duş alırım. Mail’lerime bakarım. En geç 07.30’da evden ayrılırım. New York ofisimle görüşmelere başlarım. Ofis işlerimle meşgul olurum. Öğlen yemeğinden sonra tasarımcılarla görüşmelere başlarız. Spora giderim. Sonra arkadaşlarımla buluşurum. 23.00 gibi evdeyimdir.