İşadamı Ralf Tezman’la Boat Show öncesi buluştuk. Tezman deniz sevdasını ve denizcilikteki hedeflerini anlattı.
Ralf Tezman’ı cemiyet hayatından biliyoruz. Sanem Tezman’la mutlu bir evliliği, Emir adında bir oğlu var bir de deniz sevdası… Ama hakkında daha fazlasını bilmiyoruz. Önümüzdeki hafta gerçekleşecek Boat Show öncesi Tezman’la Boğaz’da buluştuk hayatını ve deniz sevdasını konuştuk.
■ Pek röportaj vermediğin için hakkında pek bir şey bilinmiyor.
Sanayici bir ailenin üçüncü kuşak temsilcisiyim.
■ Çok kısa oldu…
28 Mayıs 1979 İstanbul doğumluyum. Saint Michel Fransız Lisesi’ni birincilikle bitirdim. Boston’da Emerson College’in pazarlama ve reklamcılık bölümünden mezun oldum. Fransızca ve İngilizce konuşuyorum. Devam edeyim mi?
■ Evet, evet…
2001 yılında İskenderun Arsuz’da 9 ay askerlik yaptım. İyi bir GS taraftarıyım.
■ Okul, askerlik, evlilik, çocuk… Maşallah genç yaşta birçok şeyi başarmışsın. Peki erken yaşta evliliği başkalarına da tavsiye eder misin?
Şu an 35 yaşındayım, 4 sene önce evlendim. Eğer doğru kişiyi bulduğunuza inanıyorsanız, herkese evliliği tavsiye ederim. Ben çok mutluyum…
■ Denizcilikte aktifsin…
65 yıldır sanayiciyiz. Üretim her zaman tercihimiz oldu. 1996 yılında kurduğumuz Tezmarin ve Eser İnşaat zamanımın büyük bir bölümünü alıyor. Bunun yanı sıra 2 yıl önce kurduğumuz deniz taşımacılığı yapan (deniz taxi) şirketimiz Navette ile de çok ciddi bir şekilde ilgileniyorum.
■ Severek çalıştığını hangisi?
Tezmarin… Çok büyük bir emek ve ekip ruhu olduğu için 7 yıldır Beneteau, dünyanın en büyük distribütörü unvanını bize veriyor.
■ Nereye koşuyorsun, amacın nedir?
Her daim emin adımlarla ilerlemek, büyük risklerden mümkün olduğunca uzak durmak, varlığımızı büyüyerek devam ettirmek. Dördüncü kuşağa sağlam bir gelecek devredebilmek istiyorum.
■ Tezmarin bünyesinde dünyanın en büyük yatlarını yapan markaların olduğunu biliyoruz.
Bir de marina yatırımı planların var. Beneteau, Lagoon, Monte Carlo Yachts, CNB, Pirelli, Technohull, gibi markalarımız var. Ege’de marina yatırımı için fizibilite çalışmalarımız sürüyor evet.
■ Yakın zamanda Tezmarin Ankara şubesi faaliyete geçti. Başka nerelerde şubeler açmayı düşünüyorsunuz?
İstanbul’ da üç, İzmir, Ankara ve Bodrum Turgutreis’te birer ofis olmak üzere toplamda 6 ofisimiz mevcut. Ayrıca Akdeniz ve Ege’de yedi noktada anlaşmalı servislerimiz bulunuyor.
‘3 YAŞIMDAN BERİ DENİZDEYİM’
■ 23-28 Eylül tarihleri arasında İstanbul’daki Boat Show için hazırlandığınızı biliyorum. Neler olacak standınızda?
Biz de heyecanla bekliyoruz. Çok da yoğun bir şekilde hazırlanıyoruz. Mevcut 10 markamızın yaklaşık 30 teknesini fuarda sergileyeceğiz. MC4, MC5 ve Flyer 6 ilk olarak Türkiye’de sergilenecek.
■ Sürekli katıldığınız bir fuar…
Fuar organizasyonları başladığı ilk günden beri bu etkinliklerde yer alıyoruz. Çok titiz bir çalışma ve öncü olmanın bilinciyle çalışmalarımızı sergilemeye gayret ediyoruz.
■ Tekne dersleri verdiğiniz doğru mu?
Müşterilerimizi anlaşmalı olduğumuz okullara yönlendiriyoruz.
■ Sen tekne kullanabiliyor musun?
Aşağı yukarı 3-4 yaşlarımdan beri denizle haşır neşirim. Denizde güvenli seyir etmek için kaptan ehliyeti ve diğer gerekli belgeleri de aldım, kullanıyorum.
■ Tekne kullanmayı kimden öğrendin?
Babamdan öğrendim.
■ Teknede yaşam sana cazip gelir miydi? Eşinin tekne merakı var mı?
Deniz benim için vazgeçilmez bir yaşam şekli; aynı şekilde eşim için de öyle. Çocukluğumuz denizlerde geçti. Dedem bugün 90 yaşında ve yazın hemen hemen tamamını teknesinde geçiriyor. İnşallah biz de onun gibi olabiliriz.
■ Deden Selim Tezman’ın yelken merakını biliyoruz. Sen yelken sporu yapıyor musun?
Dedem yaklaşık 60 yıldır yelkenli tekne kullanıyor. İlk yelken tecrübemi dedemin teknesinde daha çocuk yaşlarda yaşamıştım. Tabii ki yelken yapıyorum ama profesyonel anlamda bu sporu amcam Vedat yapıyor.
■ Spor denizle sınırlı değil, sanırım senin için başka neler yapıyorsun?
Spora çok meraklıyımdır. Her gün 5 km koşarım, futbol ve tenis oynarım. Yazın yelken sporunu, kışın kar kayağını çok severim.
■ İyi bir “Galatasaraylıyım” dedin, maçlara gidiyor musun?
Maçlarına giderim, hiç kaçırmam, aynı zamanda da GS Kulübü üyesiyim.
■ Spor merakın ortada, peki ya sanat?
Yıllardır contemporary art ile ilgileniyorum. Sanatçıları takip ederim, bazılarıyla arkadaşım.
■ Kimler?
Fransız ressam Chayan Khoi
■ Türklerden kim var?
Erdoğan Zümrütoğlu
■ Eser topluyor musun?
Sanata ayırdığımız bütçeye göre güzel sayılabilecek parçalar topladığımı düşünüyorum. Tabii ki benim için iyi olan başkası için iyi olacak anlamına gelmez. Sanatın biraz göreceli olduğunu düşünüyorum.
‘Demek ki bir tarzım var’
■ Giyime olan merakını biliyoruz en iyi giyinen erkekler listesinde hep tepelerdesin. Modayı nedir senin için?
Bir internet sitesi halk oylamasıyla beni en iyi giyinen erkek seçmişti. Sonrasında Elle Dergisi en iyi giyinen işadamı kategorisinde beni aday göstermişti ama ödül bir başkasının oldu. Demek ki kıyafet konusunda bir tarzım var.
■ Modayı tanımlar mısın peki?
Modayı nasıl tanımlarım bilmiyorum ama insan giyindiği vakit kendini iyi hissetmeli. Eğer bu duyguyu yakalıyorsa ve kendini üzerindekilerle güvende hissediyorsa doğru seçim yapmıştır.
‘Deniz taksi projeden öte’
■ Tekneyle sınırlı değil senin denizcilik işleri, bir de deniz taksi projeniz var.
Navette projeden öte, çok değer verdiğimiz bir iş. Faaliyetimiz 2 sene önce başladı ve üye sayımız artarak devam ediyor. Amacımız müşterilerimizin çok değerli zamanlarını trafiğe değil, kendilerine, sevdiklerine ve işlerine ayırabilmelerini sağlamak.
■ Nedir bu üyelik sistemi?
Üyelerimiz kat edecekleri mesafe kadar deniz mili alıyorlar. Böylece teknelerde bir ödeme işlemi olmuyor. Müşterilerimize, kendi teknelerindeymiş hissini vermek ve hayat tarzlarına uygun bir hizmet sunmak istiyoruz. Teknelerimizin içerisinde içecek servislerimiz de oluyor.
■ En çok deniz taksi talebi nerelere oluyor?
Özellikle son zamanlarda Atatürk Havalimanı’na yakın Ataköy’den şehrin birçok noktasına geliş için talepler çok ciddi bir şekilde artıyor. Müşterilerimize trafiğin yoğunluğunu hiç hissettirmeden tam planladıkları saatte ulaşmak istedikleri noktalara ulaştırabiliyoruz.
‘Kadere inanırım’
■ En çok tercih ettiğin ülkeler ya da şehirler neresi?
Fransa ve İtalya en sevdiğim ve sık sık seyahat ettiğim yerler. İşimizden dolayı Avrupa’daki tekne fuarlarının hemen hepsine gitmek durumundayım.
■ Yaşamında iz bırakan gün?
Çok güzel anılar biriktirdim. Ama en önemlisi oğlumuzun doğduğu gündür.
■ Yaşam felsefen nedir?
Ne olursa olsun pozitif düşünebilmek ve hayatı çok ciddiye almadan her anını son günümüzmüş gibi yaşamak ve tadını çıkarmak.
■ Hırslı biri misin?
Karşımdakine zarar vermeden olması gerektiği kadar hırslıyım. Ama spor yaparken hırsım ortaya çıkar; hele futbol oynarken kaybettiğimde çok üzülürüm.
■ Kadere inanır mısın?
Kadere inanırım. İnsanın kendi kaderini kendisinin çizdiğini düşünürüm. Her insanın karşısına fırsatların defalarca geldiğini, bu fırsatları görüp doğru şekilde ve zamanda değerlendirenlerin kendi kaderlerine yön verdiğini düşünürüm.
‘Annem kadar tiyatroya meraklı değilim’
■ Annen Tilda Tezman gerçek bir tiyatro tutkunu. Tiyatroya merakın var mı?
Evet annem tam bir tiyatro âşığı, bundan dolayı bizi tiyatro oyunlarına götürürdü. Hâlâ kaçırmamamız gereken bir oyun olursa bize haber verir. Tiyatro aşkı onda o kadar büyük ki sonunda “Oyunname” adında bir tiyatro kitabı yazdı. Ama kendisi kadar tiyatroya meraklı değilim.